9 Ağustos 2011 Salı

Leyla ile Mecnun Olmak




Bu dizi için Türkiye’de gelmiş geçmiş en iyi  ”Komedi” dizisi diyebiliriz. Başlık neden ”Leyla ile Mecnun olmak” peki?
Bu diziyi izlemek için ”Leyla olmak, Mecnun olmak, İsmail olmak, Erdal olmak, İskender olmak, Arda olmak…” gerekir. Çünkü hepsinin yaşadıklarını biz gerçek hayatımızda yaşıyoruz. Mahallemizde mutlaka bir ”İsmail” vardır. İşsiz, sürekli kahvede takılan. Ama herkesin sevdiği… ”Mecnun” vardır. Okulu 10 senede bitiren, mahallenin abisi, zengin bir kıza aşık olan ve onun için her şeyi yapan. ”İskender” vardır. Mahallenin babasıdır. Herkese nasihat verir ama oğluna söz geçiremez.”Erdal” vardır. Mahallemizin sevimli ama konuşunca sevimsiz esnafı. ”Pakize” vardır. Mahallemizin cırcırı. Sürekli gün, düğün kovalayan teyzesi. Oğlunu evlendirmek için her şeyi yapan… ”Arda” vardır. Mahallemizin zengin p*çi. Herkese babasının aldığı hediyelerle hava atan. Televizyonda gördüğümüz her şeyi ilk o almıştır. ”Kamil” vardır. Sürekli mahalle maçlarında yedek bekletilen. Maçlara sadece su taşımak için çağırılan… Bence diziyi izlenebilir kılan şey de bu. Her birimizin yaşadığı şeyleri ilk defa bu denli televizyonda izliyoruz.  
Reyting kaygısı olmayan, sadece izleyici ile buluşmak için yapılmış bir dizi ”Leyla ile Mecnun”. Çünkü onlar ”Güçlü olmak istemiyorlar ki.”
Belki de ”Leyla ile Mecnun’u” diğer dizilerden ayıran en önemli özelliklerinden biri  mükemmel üçlemenin sahibi ”Onur Ünlü” gibi bir yönetmene sahip olması… Hiç bir dizide görmediğimiz sahneler Onur Ünlü sayesinde karşımıza çıktı. ”Flashback, slowmotion” Türk dizilerinde görmediğimiz kalitede çekimler. Senaryosunu yazan Burak Aksak’a ne diyeceğiz peki? Türk dizilerine her bölümde atmış olduğu tokatlar?? Türk dizileri ile her bölüm makara geçmek?? İşte bize bu yüzden farklı geliyor ”Leyla ile Mecnun”. Türk dizilerinde klişe haline gelmiş her şey ile dalga geçilen başka bir dizi bilmiyorum ben.

Nedir o klişe haline gelmiş olaylar? 1- Kızımız evden kaçar, kapıyı açar ”Taksiiiii” hemen taksi durur ve basar giderler. Arkasından çocuk koşar, ”Heeey taksi” diye bağırır ardından ikinci taksi gelir ve çocuk peşinden gider. ”Leyla ile Mecnun” da ne var peki? Leyla taksiye atlar gider, Mecnun arkasından ”Taksiii” diye bağırır. Ardından taksi gelmez haliyle. Mecnun ”Eee böyle olmuyor muydu filmlerde?” 2- Kötü adamlar… Evet her dizide olduğu gibi ”Leyla ile Mecnun” da kötü adamlar var. Ama dizi farklı diyoruz ya, kötü adamları bile farklı. Kötü olmayı beceremeyen kötü adamlar…Kendine has replikleri ise ”Leyla ile Mecnun” dizisinin doruk noktasıdır. Mecnun ve İsmail abinin denize karşı aralarında 100 metre mesafe olmasına rağmen bağıra bağıra konuşması. (kare çok güzel olmasından ötürü, sürekli uzak çekim yapılması ayrı bir not tabii ki.) Repliklerde, ”Hacı, Hafız, Naptın, Neeemişşş” gibi sokak dilinde kullandığımız kelimelerin olması. İskender’in sürekli arabayı itmesi, Mecnun’un sürekli isyan etmesi, konuşma tarzı, ”Ya Erdal abi Allah’ın adını verdim sus.” demesi, İsmail’in lugatımıza ”Senin ağzından çıkanla kulağının duyduğunun bir olmadığını ne zaman anlıcaksın Erdal abi?, Laaapppsss, nam nam nam” gibi sözcükler katması, Erdal’ın sürekli mantıksız konusup sonunda haklı çıkması ardından ”Ben söylemiştim.” demesi… Yavuz’un sürekli ”Sikender abi ben öyle bir insan mıyım??” demesi  ve aklıma gelmeyen bir ton farklı olay ”Leyla ile Mecnun” u diğer dizilerden farklı kılıyor. (Ne kadar çok ”farklı”  kullandım. İşte bu dizi böyle bir dizi. )
Eğer hala izlemeye başlamamış arkadaşlar varsa lütfen daha fazla geç kalmasınlar. Günün sonunda mutlu uyumak istiyorsanız eğer, ”Leyla ile Mecnun” sizin için sunulmuş mükemmel bir hediye. Ben Türk dizileri izlememe geleneğimi ”Ezel” ile başlatıp, ”Leyla ile Mecnun” ile devam ettiriyorum. O kadar farklı boyutlara geldi ki bu sevgi, artık ”Sevgili ile buluşma günü” olarak bekliyoruz.
Ama Leyla ile Mecnun’un tadında biteceğine eminim. Çünkü böyle mükemmel bir diziye bu yakışır.
İlk defa internet ortamında bir yazımı paylaşıyorum, hem de küfürsüz. Bu ”ilk” olayın ”Leyla ile Mecnun” olması daha büyük bir olay benim için. Yarım yamalak anlatmış olabilirim, belki en önemli yerlerini yazmamış olabilirim kusura bakmayın. Ama bu yazıyı sadece önsöz olarak görün, okumayın hatta. Bir Türk dizisi için bu kadar uzun yazı yazdığımı görün ve onun için izleyin, izlettirin. 
 Sonuç olarak ;
”Bölüm sonunda Mecnun’un rüyasından taşan o mikro-hıdıbıdı gibi, her bölümden sonra yüreğimin kumbarasına bir koca tebessüm daha bırakıyor Leyla ile Mecnun. İşte tam da bu yüzden öyle hoş geldi, öyle sefalar getirdi ki… Gönlümüz neşelendi..”